10 Kasım 2016 Perşembe

FEMİNİZM - DAHA GÜZEL BİR DÜNYA


     Günümüz dünyasının erkek egemen bir dünya olmadığını iddia edenimiz yoktur. Bu durum da tek bir cinsiyetin imtiyazlı olmasını beraberinde getiriyor. Cinsiyetler arası eşitliği savunan feminizm ideolojisi bu yüzden ortaya çıktı ve savunuldu. Birçokları gibi ben de feminizmi "erkek düşmanlığı" ya da "kadıncılık" olarak bilenlerdendim ve bu yüzden bugün bu satırları yazıyorum.

     Öncellikle  üniversite hayatının bana en önemli kazanımlarından biriyle başlamak istiyorum. Bir kadından bahsederken bayan denmesinin büyük bir hata olması. Bay/Bayan kelimeleri hitapta kullanılır ancak ülkemizde  bir kadından bahsederken kız/kadın ayrımının ayıp olduğunu düşünerek bayan kelimesini kullanan birçok insan var. Buna cinsel bir anlam yükleyerek kadınları bu şekilde yargılamak hiç kimseye düşmez. Bu yüzden bu durumu cinsellikten ayırıp kadına kız/kadın ayrımı yapmadan kadına demekten çekinmeyin.

    Tarih boyunca kadınlar yok sayılmış ve ezilmişlerdir. Onların görevinin sadece çocuk doğurmak ve evine, eşine bakmak olduğunu düşünenlerin sayısı bugün bile azımsanacak gibi değil. Ancak onlara eşit şartlar sunulduğunda neler yapabildiğini biliyoruz. Sabiha Gökçen, Marie Curie, Güler Sabancı, Halide Edip Adıvar ve birçokları. Bu isimler sadece ilk aklıma gelenler.

Halide Edip Adıvar
Marie Curie












Sabiha Gökçen

     Peki aramızda yaşadığımız dünyadan memnun olanınız var mı? Savaşlar, bombalar, tecavüzler, cinayetler... En büyük suçlusu biziz çünkü dünyanın dengesini bozduk ve erkek egemen bir dünya yarattık. Ancak bu dünyanın erkeğe olduğu kadar kadına da ihtiyacı vardır. Ve artık bilinçlenme zamanı. Bu durumun suçlusu sadece kadını hor gören erkekler değil. Bunu kabullenen kadınlar da kadınların önündeki en büyük engel. Yani bu sadece erkeklerin bilinçleneceği bir süreç değil kadınların da üstüne düşeni kendileri için yapması gerekir.

     Bu düşünceye ek olarak feminizm hareketinin kadınlara bırakılması ve onların bu savaşı vermesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bunu erkekler olarak bizim yapmamız demek ideolojinin ana mantığı olan "kadınlar imkan verildiğinde her şeyi başarabilir" düşüncesine ters düşer. Ancak bazı erkeklerin yarattığı bu çirkin ortamdan duyduğum utanmayla her zaman bu fikrin yanında olacağım.

     Sonuç olarak, feminizm çoğu insanın düşündüğünün aksine eşitliği savunan bir fikirdir ve her cinsiyet için ihtiyaçtır. Ülkemizdeki kadın tacizlerinin, cinayetlerinin ve tecavüzlerinin artışının yanı sıra örgütsel olarak bu iğrençliklere cevap vermemenin sebebinin feminizmden uzak kalmamıza bağlıyorum ve daha iyi bir dünya yaratmak adına kadınlara hiç olmadığımız kadar ihtiyaç duyduğumuzu düşünüyorum. Kadınlar yüzyıllardır sizlere unutturulan kim olduğunuzun ve potansiyelinizin farkına varın, kendinizi tanıyın ve sizi sınırlayan her şeye karşı çıkın. Daha güzel bir dünya için BAŞARABİLİRSİNİZ!